“Bu ülke sustukça çürüdü, biz konuşacağız!”

Yirmi iki yıldır bir avuç insanın elinde sessizliğe mahkûm edilen bir ülkenin çocuklarıyız.
Yolsuzlukların üstü örtüldü, liyakat mezara gömüldü, adalet yandaşın oyuncağı haline geldi.
Bir milletin emeği, alın teri, umudu iktidarın çıkar hesaplarında harcandı.

Ve herkes sustu.
Korkudan, çıkarından, çaresizlikten…
Ama biz susmayacağız!
Çünkü adalet susarsa, millet yok olur!

“Halk yoksullaşırken, saraylar büyüdü!”

Bugün milyonlar markette tek ürün alırken iki kere düşünüyor.
Emekli ay sonunu getiremiyor, genç iş bulamıyor, esnaf vergiden, çiftçi mazottan nefes alamıyor.
Ama televizyonlarda hâlâ “büyüyoruz” diyorlar.

Evet, büyüdüler…
Saraylar büyüdü, araç filoları büyüdü, ihaleler büyüdü, servet farkı büyüdü!
Ama halkın sofrası küçüldü, umudu azaldı, sabrı bitti.

Bu millet, kendi alın teriyle zenginleşeceğine, birkaç imtiyazlı ailenin refahına çalışıyor.
İşte bu sistemin adı demokrasi değil, sermaye diktasıdır!

“Kurumlar çöktü, devleti ayakta tutan vicdan kaldı!”

Devlet dediğin milletin emaneti, hukukun teminatı, adaletin sığınağıdır.
Ama bugün kurumlar değil, kişiler konuşuyor.
Yargı bağımsız değil; atamalar emirle, cezalar talimatla veriliyor.
Gazeteci yazdığı için, genç tweet attığı için, vatandaş sorduğu için yargılanıyor.

Artık dosyalar değil, talimatlar hüküm veriyor.
Artık hukuk değil, korku yönetiyor.
Ama unutmasınlar:

Korkuyla kurulan düzen, cesaretle yıkılır!

“Muhalefet seyirci kaldı, halk yalnız bırakıldı!”

Yirmi iki yıldır aynı iktidar yönetiyor, ama aynı muhalefet de aynı hatayı yapıyor.
Sistemi değiştirmek yerine, sisteme uyum sağlıyor.
Halkın sesi olmak yerine, masa başında koltuk hesabı yapıyor.
Sokaktaki vatandaşın değil, televizyon tartışmalarının muhalefeti yapılıyor.

İşte bu yüzden Türkiye’de insanlar artık ne iktidara ne muhalefete inanıyor.
Bu halk, yeni bir üçüncü güce, halkın kendi sesine inanmak istiyor.
İşte o ses, Adalet Birlik Partisi’nin sesidir!

“Adaletin Susturulduğu Yerde, Halk Konuşur!”

Bizim mücadelemiz bir seçim mücadelesi değil, bir vicdan mücadelesidir!
Bu ülke, iktidarın keyfiyetinden de muhalefetin suskunluğundan da kurtulacak!
Artık milletin iradesi yeniden millete dönecek.

Bizim davamız şudur:

  • Her vatandaşın eşit olduğu bir hukuk düzeni!
  • Her gencin fırsat bulduğu bir ekonomi!
  • Her çocuğun güvende olduğu bir ülke!
  • Her annenin, her işçinin, her köylünün, her öğretmenin sesini duyan bir devlet!

Bu devrim ne silahla ne sokakla, adaletle yapılacak!
Çünkü biz “Yeni Bir Türkiye İçin Adaletle Devrim!” diyoruz.

“Halkın iradesi yeniden doğacak!”

Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı İrfan Uzun’dan tarihi sözler:

“Bu ülke yeniden ayağa kalkacak!
Çünkü biz korkudan değil, halktan güç alıyoruz.
Artık milletin sırtına basarak yükselen değil, milletle omuz omuza yürüyen bir siyaset var.
Halkın umudu tükenmedi; sadece yanlış ellerde heba edildi.
Biz o umudu geri getireceğiz!
Biz bu ülkeye yeniden adaleti, ahlakı, vicdanı getireceğiz!”

“Bu ülke yeniden halkın olacak!”

Türkiye, bir kez daha tarihî bir eşiğin eşiğinde.
Ya sustukça çökecek ya da konuşarak yükselecek.
Biz konuşmaya, hesap sormaya, değiştirmeye geldik!

Artık susma zamanı değil — adalet zamanı!
Artık korku zamanı değil — birlik zamanı!
Artık bekleme zamanı değil — devrim zamanı!

İRFAN UZUN

Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı

Bir yanıt yazın