Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bugün yapılan toplantıda “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” adı altında yeni bir süreç başlatıldığı duyuruldu. Hükümet, yıllardır çözümsüz bıraktığı terör sorununu şimdi bir “devlet projesi” etiketiyle pazarlamaya çalışıyor. Ancak milletimiz çok iyi biliyor ki; bu tür masa başı girişimler, samimiyetten uzak ve günü kurtarmaya dönük hamlelerden ibarettir.
Gerçekler ortadadır:
- Dün çözüm sürecini gizli mutabakatlarla baltalayanlar bugün aynı söylemi yeniden ısıtıyor.
- Bir yandan demokrasi söylemleriyle vitrin süsleniyor, diğer yandan muhalefet liderleri tutuklanarak demokratik alan daraltılıyor.
- Meclis önünde sembolik araçlar ateşe verilirken halkın güvenliği değil, siyaset mühendisliği öncelik kazanıyor.
Erdoğan’ın Gazze Makalesi: Çelişkilerle Dolu Diplomasi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, El Pais gazetesinde yayımlanan makalesinde İsrail’in Gazze’deki zulmünü “soykırım” olarak nitelendirdi ve Türkiye’nin 101 bin tonluk insani yardımını öne çıkardı. Elbette Gazze halkının yanında olmak vicdani bir görevdir; fakat aynı iktidarın kendi ülkesinde açlığa, işsizliğe ve adaletsizliğe terk ettiği milyonlar varken, bu diplomasi söyleminin inandırıcılığı sorgulanmaktadır.
Adalet Birlik Partisi’nin Sözü
Adalet Birlik Partisi olarak diyoruz ki:
- Terörün kökü, şeffaf, milli ve kararlı bir mücadeleyle kazınır; siyasi hesaplarla değil.
- Adalet, sadece dış politikada değil, ülke içinde de herkese eşit ve cesurca uygulanmalıdır.
- Demokrasi, vitrin değil; halkın özgür iradesiyle yaşayabildiği gerçek bir sistem olmalıdır.
Halkımız bilsin: Masalarda kurulan senaryoları da, sahada oynanan tiyatroları da bozacağız. Gerçek adaletin ve gerçek kardeşliğin yolu milletin iradesinden geçmektedir.
İrfan Uzun’un net mesajı:
“Milleti kandırmaya dönük sahte çözümler değil, adaletin ve halk iradesinin hâkim olduğu bir düzen kuracağız. Türkiye, ancak o zaman gerçek anlamda özgür ve huzurlu bir ülke olacak!”
İrfan Uzun
Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı ve Türkiye İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı