Karanlık Düzenin Anatomisi: Derin Devlet, Mafya ve Provokasyonlarla Yönetilen Türkiye

Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı ve Türkiye İttifakı Lideri İrfan Uzun, tarihten bugüne süregelen derin devlet–mafya ilişkileri ile toplumsal olayların perde arkasını masaya yatırdı. Uzun, “Susurluk’ta ortaya saçılan kirli ittifaklar bugün hâlâ iktidarın gölgesinde yaşıyor. 6-7 Eylül’den Gezi’ye kadar halkı birbirine kırdıran provokasyonlar ise bu düzenin en kirli silahıdır. Türkiye’yi bu karanlıktan çıkaracağız” dedi.

Derin Devlet ve Mafya: Susurluk’tan Bugüne Aynı Çete

Uzun, 1996’daki Susurluk kazasını hatırlatarak, devlet, siyaset ve mafya üçgeninin nasıl iç içe geçtiğini hatırlattı:
“Bir arabada bir milletvekili, bir emniyet müdürü ve bir mafya lideri yakalanmıştı. Bu görüntü, devletin çetelerle kurduğu kirli ittifakın itirafıydı. O gün hesap sorulmadı, üstü kapatıldı. Bugün hâlâ aynı düzen, farklı isimlerle devam ediyor. İhale mafyaları, uyuşturucu baronları ve rant çeteleri siyasetle kol kola geziyor. Bu bataklık kurutulmadan Türkiye temizlenemez.”

Toplumsal Olayların Perde Arkası: Provokasyonlarla Yönetilen Halk

Uzun, Türkiye’de halkı birbirine düşürmek için provokasyonların sıkça kullanıldığını belirtti:

  • 6-7 Eylül 1955: “Bir gazete manşetiyle kışkırtılan kalabalık, komşusuna saldırdı, dükkânlar yağmalandı. O gece kardeşin kardeşe düşman edilmesi planlı bir senaryonun parçasıydı.”
  • 1970’ler: “Sağ-sol çatışmaları körüklendi, gençler sokaklarda birbirine kırdırıldı. Kan üzerinden iktidar inşa edildi.”
  • Gezi Parkı 2013: “Gençlerin özgürlük talebi kriminalize edildi. Barışçıl bir hak arayışı provokasyonlarla şiddete dönüştürüldü, iktidar kendi korkusunu halka şiddet olarak kustu.”

Ortak Nokta: Halkı Sindir, İktidarı Koru

Uzun, bütün bu olayların arkasındaki zihniyeti şöyle özetledi:
“Türkiye’nin tarihinde bir gerçek değişmedi: Halkın iradesi ne zaman yükselse, karanlık eller devreye girdi. Derin devlet–mafya çeteleriyle ülke soyuldu; provokasyonlarla halk korkutuldu, susturuldu. İktidarını kaybetmek istemeyenler, kardeşi kardeşe düşman etti. Bu, iktidarını korumak için halkı kurban eden bir ihanettir.”

Son Söz: Hesaplaşma Zamanı

Uzun açıklamasını şu sözlerle bitirdi:
“Bu ülkenin geleceğini karartan derin devlet çeteleriyle de, halkı birbirine kırdıran provokasyoncularla da hesaplaşacağız. Susurluk’ta yarım kalan hesabı tamamlayacağız. 6-7 Eylül’ün, Maraş’ın, Gezi’nin karanlık dosyalarını açacağız. Türkiye, çetelerin değil halkın devleti olacak. İhanet düzeni bitecek, adalet devrimi başlayacak!”

Bir yanıt yazın