Adalet Birlik Partisi İl Kongresini yaptı
Adalet Birlik Partisi İstanbul il Başkanlığı 1. Olağan İl Kongresi’ni gerçekleştirdi. Tek listeyle gidilen seçimde Kurucu İl Başkanlığı görevini yürüten Mustafa Şükür AYCI, İl Başkanı olarak seçildi.
Adalet Birlik Partisi’nin 1. Olağan İl Kongresi, Genel Başkan İrfan UZUN'un katılımıyla gerçekleştirildi. İstanbul Esenlerde bulunan Prof. Dr. Adem Baştürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen kongre, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.
Açılış konuşması yapan Adalet Birlik Partisi İl Başkanı Sayın Mustafa Şükür AYCI “ Ben Büyük bir Ailenin içine geldim, Adalet Birlik Partisi Teşkilatlanmalarını hızlı bir şekilde yaparak büyümeye devam ediyor, Ülkemiz her köşesinde olduğu gibi İstanbul’da da büyük bir özlem, büyük bir beklenti, yeni bir umut ışığına ihtiyaç vardı.
Büyümeye güçlenmeye devam ediyoruz. Başaracağız, ülkeyi uçuruma sürükleyen iktidardan da, bütün yaşananlara seyirci kalarak çanak tutan muhalefetten de memleketi kurtaracağız. Geçenlerde Bir belediye Başkanımızı ziyarete gittiğimizde bize dediki sizde hiç siyasi bir yüz yok dedi, ne demek istediğini düşündüğümde aslında siyasi yüzler bizleriz temiz, berrak hiçbir zaman içimizde.. Sadece vatan millet ve devlet aşkı olan insanlarız…
Halkımızın yüzü yine gülecek. Gençlerimizin gelecekten umudu olacak. Güven ve huzur içinde yaşayacağız yeniden bu güzel Ülkemizde. Nereden mi biliyorum, kendimden biliyorum. Sizden; içinizdeki vatan aşkından, Atatürk’e bağlılıktan, yüreğinizdeki cesaretten, zihninizdeki aydınlıktan, elinizdeki nasırdan, alnınızdaki terden, gözünüzdeki ışıktan biliyorum.
Başaracağız! Kendisini tanıdığım günden itibaren ‘Tepeden tırnağa cesaret, her şey Türkiye’yi sevmekten ibaret’ diyerek mücadele eden ve bizi de her zaman cesaretlendiren değerli Genel Başkanımız Sayın İrfan UZUN, bana güvenip Adalet Birlik Partisi’ni İstanbul’da kurma onurunu verdiği için bir kez daha teşekkür ediyorum.
Her zaman beni destekleyen ve yanımda yer alan aileme ve çıktığımız bu onurlu yolda benimle birlikte yürüyen her biri birbirinden değerli kurucu il yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma, ilçe başkanlarıma ve yönetimlerine teşekkürlerimi sunuyorum”
Divan Başkanlığını Adalet Birlik Partisi Eğitimden Sorumlu Kurucu Genel Başkan Yardımcısı Turusan BAĞCI’nın yaptığı kongrede tek liste ile yapılan seçim sonucu Mustafa Şükür AYCI yeniden İl Başkanı olarak seçildi.
Kongrede Konuşan Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı Sayın İrfan UZUN, 2023 yada olası erken seçimde Cumhurbaşkanı adayı olacağını ve ülkeyi 86 Milyon vatandaşımız ile yöneteceğini söyledi. Konuşmasına devam eden UZUN, Aziz İstanbul’un saygın ve sevecen hemşehrileri, demokrasimizin vazgeçilmez unsurları siyasi partilerinin değerli yönetici ve üyeleri, Adalet Birlik Partisinin Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür kıymetli mensupları, geleceğimizin teminatı sevgili gençler, Değerli basın mensupları, Güven timsali cansiperane görev yapan Emniyet personelimiz. sizleri en kalbi duygularımla, hasret ve muhabbetle selamlıyor, şükranlarımı sunuyorum. 1. Olağan il kongremize hoş geldiniz, varlığınızla bizlere güç verdiniz.
Buradan İstanbul’umuzun tüm köylerindeki, tüm ilçelerindeki özellikle kardeşlerime sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum.
Şu anda dışarıda salonun içinden on kat daha fazla İstanbullu kardeşlerim vardı, onları selamlamadan yapamazdık. Onları selamladık, şimdi sizinle beraberiz.
Dün gece sadece kendilerinin yapabileceği şekilde değişim için davaya sahip çıkan Teşkilat Başkanım Bilal Yalçın Başkanıma, İçişleri Başkanım Orhan Oluç Başkanıma, Ekonomi Başkanım Yunus Masat Başkanıma, Yerel Yönetimler Başkanım Tanju Akbaş Başkanıma, Esnaf ve sanatkarlar başkanım Bilal Bektaş Başkanıma, İnsan Hakları Başkanım Nejla Güveli Pilliççi Başkanıma, Basın Medya Başkanım Volkan Taşkıran Başkanıma, Enerji ve Tabii Kaynaklar Başkanım Tolga Hazar Başkanıma, İdari ve Mali işler Başkanın Özcan Bozacıoğlu Başkanıma, Protol Başkanım Tülin Varlı Başkanıma, Savunma Sanayii Başkanım Gökhan Bilik Başkanıma, Türk Birliği Başkanım Tuncay Kaplan Başkanıma, Sivil Toplum Başkanım Selçuk Ektaş Başkanıma, Seçim işleri Başkanım Serpil Şener Başkanıma, Siyasi ve Hukuk İşleri Başkanım Abdullah Demiryürek Başkanıma, Otomotiv Başkanı Barış yüzen Başkanıma, Engelsiz kolları başkanı Mavir Varlı Başkanıma, hizmet ruhunu somutlaştıran Hibe ve Krediler Başkanım Murat Yavuz başkanıma; Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Selim Hacıhasanoğlu Başkanıma, Beni Parti kurulduğu günden beri bırakmayan Dışişleri Başkanım Zeki Demir Başkanıma, Eğitim Başkanım Turusan Bağcı Başkanıma, Dış Ticaret ve Gümrük Başkanım Serhat Can Başkanıma, Tanıtım Medya Başkanı Muhammet Ali Aksoy Başkanıma ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bir sonraki Başkan Yardımcısı Murat Yavuz Başkanıma teşekkür ederim.
Bu yolculuğu az önce saydığım zamanımızın en iyi devlet adamları ile beraber yürüdüğümüz için minnettarım.
Son derece mütevazi, gelenek ve göreneklerimize, aktör değerlerimize bağlı özel yaşamımda ve bu demokrasi yürüyüşümüzde her zaman destek olan kıymetli eşim ve çocuklarıma huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum
Hayatımın aşkı, Sevcan'a ve Ayşe Öyküye ve Hakan’a - Sizi çok seviyorum ve hepinizle gurur duyuyorum.
Değerli Kardeşlerim;
Bu ülkeyi her zaman farklı kılan bu vaattir - sıkı çalışma ve fedakarlık yoluyla her birimiz bireysel hayallerimizin peşinden gidebiliriz, ancak yine de gelecek neslin de hayallerinin peşinden gitmesini sağlamak için bir Türk ailesi olarak bir araya gelebiliriz.
Bütün kültür unsurları Türklerin yaklaşık 15 bin yıldır dünya üzerinde olduğunu ve muhteşem bir medeniyet ortaya koyduğunu göstermektedir.
Türkler gittikleri hemen her yerde kimlik kartlarını coğrafyaya yer isimleri ile de kazımışlardır.
Bu yüzden bu gece burada duruyorum. Çünkü 15 bin yıl boyunca, bu sözün tehlikede olduğu her an, erkekler ve kadınlar -öğrenciler ve askerler, çiftçiler ve öğretmenler, hemşireler ve kapıcılar- onu yaşatma cesaretini buldular.
Bu belirleyici anlardan birinde buluşuyoruz - ulusumuzun Ekonomik savaşta olduğu, ekonomimizin kargaşa içinde olduğu ve Türkiye vaadi bir kez daha tehdit edildiği bir anda.
Bu gün, daha fazla Türkiyeli işsiz ve daha azı için daha çok çalışıyor. Çoğunuz evinizi kaybettiniz ve daha da fazlası evinizin değerlerinin düştüğünü izliyor. Çoğunuzun kullanamayacağınız arabaları, ödeyemediğiniz kredi kartı faturaları ve erişemeyeceğiniz eğitim ücretleri var.
Çok değerli kardeşlerim
Şunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Ülkemizin kaynaklarının ve gelirinin adaletsiz bir şekilde dağıtıldığını, belli bir zümrenin faydalandığını hepimiz çok iyi bilmekteyiz. Küçük esnafın bittiğini, köylünün mahsulü para etmediğini, aracıların daha çok kazandığını hepimiz bilmekteyiz. Biz iktidara geldiğimizde ilk işimiz her bölgede kooparatifler kurup üreticinin kalkınmasını sağlayacağız.
Bu meydan okumaların hepsi hükümetin yaptığı şeyler değil. Ancak yanıt vermedeki başarısızlık, Ankara’da ki bozuk siyasetin ve Erdoğan’ın başarısız politikalarının doğrudan bir sonucudur.
Türkiye, son yirmi yıldan beri daha da geriye gidiyor. Biz bundan daha iyiyi hak eden bir ülkeyiz.
Bu ülke, emekliliğin eşiğinde olan bir kadının, ömür boyu süren sıkı bir çalışmanın ardından kendini felaketten bir hastalık uzakta bulduğu ülkeden daha nezih.
Bu ülke, bir adamın yirmi yıldır üzerinde çalıştığı ekipmanı toplayıp Çin'e gönderilmesini izlemek zorunda kaldığı ve sonra eve döndüğünde nasıl bir başarısızlık gibi hissettiğini açıklarken boğulduğu bir ülkeden daha cömert.
Gazilerin sokaklarında uyumasına, Üniversite Gençlerinin yurt eksikliğinden Cemaatlere itilmesine ve ailelerin yoksulluğa sürüklenmesine izin veren bir hükümetten daha merhametliyiz; büyük bir Türkiye şehri gözlerimizin önünde boğulurken bu gidişe sessiz kalamazdık.
Başarısızlıklarına sahip çıkmalarının zamanı geldi. Türkiye’yi değiştirme zamanımız geldi.
Görüyorsunuz, biz Türkiye İttifakı olarak, bu ülkede ilerlemeyi neyin oluşturduğu konusunda çok farklı bir ölçüye sahibiz.
Türkiye, şimdi küçük planların zamanı değil.
Artık her çocuğa dünya standartlarında bir eğitim sağlama konusundaki ahlaki yükümlülüğümüzü yerine getirmenin zamanı geldi, çünkü küresel ekonomide rekabet etmek daha azına gerek kalmayacak. Sevcan ve ben sadece bunun için buradayız çünkü bize bir eğitim şansı verildi. Ve bazı çocukların bu şansın olmadığı bir Türkiye’ye razı olmayacağım. Erken çocukluk eğitimine yatırım yapacağım. Yeni öğretmenlerden oluşan bir ordu toplayacağım ve onlara daha yüksek maaşlar ödeyeceğiz ve onlara daha fazla destek vereceğiz. Ve karşılığında, daha yüksek standartlar ve daha fazla sorumluluk isteyeceğiz. Ve her genç Türkiyeliye verdiğimiz sözü tutacağız - eğer topluluğunuza veya ülkenize hizmet etmeyi taahhüt ederseniz,
Artık her bir Türkiyeli için özel hastanelerde de bedava, erişilebilir sağlık hizmeti almanın zamanı geldi. Sağlık hizmetiniz varsa, planım primlerinizi düşürür. Bunu yapmazsanız, Milletvekillerinin kendilerine verdiği aynı türden kapsama alabilirsiniz. O şirketlerin hasta ve bakıma en çok ihtiyacı olanlara karşı ayrımcılık yapmayı bırakmasını sağlayacağım.
Şimdi ücretli hastalık günleri ve daha iyi aile izni olan ailelere yardım etme zamanı, çünkü Türkiye’de hiç kimse işini sürdürmekle hasta bir çocuğa veya hasta bir ebeveyne bakmak arasında seçim yapmak zorunda kalmamalı.
Emekli maaşlarınızın CEO ikramiyelerinden önce korunması için iflas yasalarımızı değiştirmenin zamanı geldi; ve gelecek nesiller için Sosyal Güvenliği koruma zamanı.
Ve şimdi eşit bir iş için eşit ücret almanın zamanı geldi, çünkü kızım ve oğlumun sizin kızlarınız ve oğullarınızla tamamen aynı fırsatlara sahip olmasını istiyorum.
Şimdi, bu planların çoğu paraya mal olacak, bu yüzden Türkiye’nin büyümesine yardımcı olmayan kurumsal boşlukları ve vergi cennetlerini kapatarak her kuruş için nasıl ödeyeceğimi ortaya koydum. Ama aynı zamanda ülke bütçesini satır satır inceleyeceğim, artık çalışmayan programları ortadan kaldıracağım ve ihtiyaç duyduğumuz programları daha iyi ve daha az maliyetli hale getireceğim - çünkü yirmi birinci yüzyılın zorluklarını yirminci yüzyıl bürokrasisiyle karşılayamayız.
Türkiye'nin sözünü yerine getirmenin paradan fazlasını gerektirdiğini de kabul etmeliyiz. "entelektüel ve ahlaki gücümüz" dediği şeyi geri kazanmak için her birimizin yenilenmiş bir sorumluluk duygusu gerekecek. Evet, hükümet enerji bağımsızlığına öncülük etmeli, ancak her birimiz evlerimizi ve işletmelerimizi daha verimli hale getirmek için üzerimize düşeni yapmalıyız. Evet, suç ve umutsuzluk içinde yaşayan genç erkekler için başarıya giden daha fazla merdiven sağlamalıyız. Ancak programların tek başına ebeveynlerin yerini alamayacağını da kabul etmeliyiz; hükümet televizyonu kapatamaz ve bir çocuğa ödevini yaptıramaz;
Bireysel sorumluluk ve karşılıklı sorumluluk – Türkiye’nin vaadinin özü budur.
Ne kadar zor olursa olsun, ihtiyacımız olan değişimin geleceğine inanıyorum.
Bu memleketimiz her milletten daha zengin ama bizi zengin yapan bu değil. Dünyadaki en güçlü genç nüfusa sahibiz ama bizi güçlü yapan şey bu değil. Üniversitelerimiz ve kültürümüz dünyanın kıskançlığı ama dünyanın kıyılarımıza gelmesini sağlayan şey bu değil.
Bunun yerine, yol belirsiz olduğunda bile bizi ileriye iten o Türk olmanın ruhudur - bu Türkiye vaadidir; farklılıklarımıza rağmen bizi birbirimize bağlayan; bu da gözümüzü görünene değil, görünmeyene, virajın etrafındaki o daha iyi yere sabitlememizi sağlıyor.
Ama bunun yerine insanların duyduğu şey - her inanç ve renkten, hayatın her alanından insanlar – Türkiye de kaderimizin ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğuydu. Bu birlikte, hayallerimiz bir olabilir.
"Yalnız yürüyemeyiz" diye haykıran bir teşkilatımız var. "Ve yürürken, her zaman ileri gideceğimize dair söz vermeliyiz. Geri dönemeyiz."
Türkiye, geri dönemeyiz. Yapılacak bu kadar iş varken değil. Eğitecek o kadar çok çocuk ve bakılacak o kadar çok gazi varken değil. Düzeltilecek bir ekonomi, yeniden inşa edilecek şehirler ve kurtarılacak çiftlikler ile değil. Korunacak çok aile ve onarılacak çok hayat varken değil. Türkiye, geri dönemeyiz. Tek başımıza yürüyemeyiz. Şu anda, bu seçimde, geleceğe yürümek için bir kez daha söz vermeliyiz. O vaadi, o Türkiye vaadini tutalım ve Kutsal Yazıların sözleriyle, itiraf ettiğimiz ümide tereddüt etmeden sıkıca sarılalım.
Teşekkürler ve Rabbim Türk Devletleri'ni Korusun.
İnsanlığın barış ve neşe içinde birleşmesinin yolu önünüzde çok uzun. Bu dünyayı "herkes" için daha iyi bir yer haline getirmek için etkinizi akıllıca kullanın, o zaman belki bu nesil yeryüzünde cennetten bir parça deneyimleyebilir. Tek Dünya Tek Rüya
Nazımın; Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçe sine dizelerindeki kardeşliği
istiklal marşımızın anlatımıyla iman dolu yüreklerimizin kapladığı vatan topraklarımıza alçakları uğratmadan yaşayacak ve ilelebet yaşatacağız.
2023’de veya olası erken seçim olursa 2022’de yapılacak seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı olduğumu sizlerle paylaşmak istiyor.
bu vesileyle aziz milletimizin her bir ferdini saygıyla selamlıyorum.
Rabbim Ülkemizi kurusun Rabbim Milletimizi korusun.
Daha çok çalışacağız.
Hepiniz tekrardan İstanbul 1. Olağan kongremize hoş geldiniz şerefler verdiniz. İfadelerine yer verdi.
26 Eylül 2021 günü saat 14: de başlayan Adalet Birlik Partisi İstanbul 1. Olağan il kongresine yoğun bir ilgi vardı.
Adalet Birlik Partisi Erzurum İl Başkanı Sayın Hakan YÜKSEL, Adalet Birlik Partisi Çanakkale İl Başkanı Sayın Fırat DEMİR, Adalet Birlik Partisi Gaziantep Teşkilatlanmadan sorumlu İl Başkan Yardımcısı Sayın Serkan ERKAHRAMAN katılım sağladılar.
Kongreye damgalarını vuran Güçlü yorumcu Ali EKİNCİ ve Türk Halk Müziği sanatçısı Cansu Pala okudukları güzel eserlerle Kongreye renk kattılar.
Açılış Konuşmasında Adalet Birlik Partisi Dış Ticaret ve Gümrük Başkanı Sayın Serhat Can, Adalet Birlik Partisi Türkiye Engelsiz Kolları Başkanı Sayın Mahir VARLI, Adalet Birlik Partisi İçişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sayın Orhan OLUÇ, Adalet Birlik Partisi Teşkilatlanmadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sayın Bilal YALÇIN konuşmalarında Parti olarak iktidara geldiklerinde yapacakları projeleri anlattılar.