Sencede Biden mi kazandı?

Amerikan şeçimini Biden kendisi kazanmamıştır. Aksine, Diğital devrimi kurgulayan ve yöneten küresel güçler tarafından kazandırılmıştır. Trump’ın tasviye süreci, Digital devrim eliyle gerçekleştirilmiştir. Trump’da bunun farkındadır ve uzunca bir süre daha pes etmeyecektir. Trump; Komplo teorisi gibi düşünülecek bir çok gerçeği, yakın orta ve uzun vadede yapacağı açıklamalar ile anlatacaktır. Tabiki hakkında açılacak yüzlerce davadan yırtabilirse. Fakat enteresan olan kimin kazandığı değilde, içimizdeki Amerikancıların sevinç çığlıkları atması olmuştur. Sırasıyla muhalefet partileri, Fetö artığı sosyal medya silahşörleri, Atatürkçü geçinen ama aslında emperyalizmin maşası olmuş akademisyenler nasılda sevinç çığlıkları atmaktadır. Neden anlamak istemezler ki Biden da Başkan olsa, Trump da Başkan olsa Amerikanın Türkiyeye olan düşmanlığı ve ele geçirme planları hiç bir zaman bitmeyecektir. Hatırlayalım; PKK yı yıllardır Ülkemizin başına bela eden Amerikaydı ve yeni gelen her Amerikan Başkanıda aynı politikayı devam ettirdi. Suriyede Deaşı oluşturmak suretiyle PKK ve YPG terör örgütünü kullanarak Suriyeden Ülkemize yeni bir terör köridoru oluşturmak isteyen Amerika idi. Akdenizdeki haklarımızı gasp etmek ve bizi Antalya körfezine şıkıştırmak adına Güney Kıbrısa Silah satan, Yunanistanın Girit adasına üst kuran da  Amerikaydı. 15 Temmuz darbesini Fetö terör örgütü eliyle gerçekleştiren de yine Amerikaydı. Kıbrıs Barış harekatında benim sattığım silahları kullanamazsın diyerek Rum tarafının yanında saf tutarak Türkiyeye ambargo uygulayan da Amerkaydı. Irak Devletine sözde barışı sağlamak adına Savaş açarak bölünmesini sağlayan ve Türkiyeyide içerisine alacak bir politikayla Pkk yönetiminde Terör devleti kurmak isteyende Amerikaydı. Askerimizin başına çuval geçirende Amerikaydı. Açık bir ifadeyle Ülkenizi ekonomik açıdan bitiririm diyende bir Amerkan Başkanı idi. Arap coğrayasıyla aramızı açarak ticaret yapma olanağımızı ortadan kaldıranda Amerikaydı. Parasını ödediğimiz F35 savaş uçaklarını ve diğer silahları teslim etmeyen, satışını durduran ve ambargo koyan Amerika değilmiydi? Tüm bu yaşanan gerçekler göz önünde iken Ülkemizde bu Amerika seviciliğine soyunanlar ve oradan menfaat beklentisi içerisinde olanlar hiç mi utanmıyorlar. Türkiyedeki Demokrasiyi ve İnsan haklarını beğenmen bu kişiler, Demokrasi ve İnsan haklarının beşiği olarak ifade ettikleri Amerikanın bize ve dünya coğrafyasına yaptığı İnsanlık dışı uygulamaları nasıl görmezden gelebiliyor. Demokrasinin hamisi dedikleri Amerika ve dahi Batının, Türkiye toplumunu aşlağılama, yok sayma ve küçük düşürme çabalarına nasıl sessiz kalabiliyorlar. Bu akıl tutulması neyle ifade edilebilirki! Demek ki Türkiye sevdalısı olmak, adının önünde Profösör, Doktor, Akademisyen, Siyasetçi, Yazar, Sanatçı gibi koca koca kelimelerin yazılmasıyla gerçekleşmiyormuş. Amerikadaki iktidar değişikliğinden medet umanları görünce, Gazi Mustafa Kemal Atatürkün şu sözleri aklıma geliyor;

 “Ahmaklar, memleketi Amerikan mandasına, İngiliz himayesine terk etmekle kurtulacak sanıyorlar. Kendi rahatlarını temin etmek için bir vatanı ve tarih boyunca devam edip gelen Türk istiklalini feda ediyorlar. Halbuki hangi istiklâl(bağımsızlık) vardır ki, ecnebilerin nasihatleri ile, ecnebilerin planları ile yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir.”

Doğru sözün vücut bulduğu yer tamda budur sevgili okurlar. İçeride Milli Birlik ve Beraberliği sağlayacağımızın inancı ile sevgiyle kalın. 

Saygılarımla

Canet BAYER

Bir yanıt yazın