AB PARTİ GENEL BAŞKANI İRFAN UZUN “BUNDAN YILLAR ÖNCE BİZ KENDİ KENDİMİZE YETEN BİR ÜLKEYDİK”

Rusya'nın, 29 Ekim'de Ukrayna'dan tahıl ürünlerinin çıkışına ilişkin anlaşmayı süresiz olarak askıya aldıklarını duyurmasının ardından Türkiye'nin temasları devam ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan, tahıl krizinin aşıldığını duyurmuştu. Rusya Devlet Başkanı Putin ise açıklamasında "Ukrayna'dan Karadeniz'deki saldırıların tekrarlanmaması için garanti istedik. Garantinin ihlal edilmesi halinde çekilme hakkımızı saklı tutuyoruz" demişti.

Gelişmeler sonrasında, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş katıldığı bir programda gündem konuları ile ilgili açıklamalar yaptı. Konuşmasının bir bölümünde “Tahıl Koridoru” konusuna değinen Kurtulmuş,  “ Özellikle tahıl koridorunun tekrar açılması Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Türkiye'nin açık çabasıdır.” dedi.

835791-1114175265

Bu açıklamanın ardından, Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı İrfan Uzun’dan karşı bir açıklama geldi:

“Bundan yıllar önce, biz, kendi kendimize yeten bir ülkeydik ve hatta yüksek miktarlarda tahıl ihracatı da yapıyorduk. Maalesef ne kadar üzücüdür ki, şimdi tahıl koridorunun çözülmüş olmasına seviniyoruz. Birkaç ay önce yağ krizi, şimdi tahıl… Bakalım sonrasında, hangi temel besin maddelerimiz gelecek. Üretim alanları hızla azalıyor, küstürdükleri çiftçi ekim yapmak istemiyor ya da masrafların altından kalkamadığı için istese de yapamıyor, yani üretim düşüyor ama buna karşılık nüfus son hız artıyor. Son 20 yıllık dönemde buğday üretim alanları 9.2 milyon hektardan 6.8 milyon hektara geriledi. Bunun ne kadar büyük bir fark olduğunu herkes bilinçli olarak anlamasa da, market kasalarında her gün daha fazla ödeme yaparak dolaylı yoldan da olsa öğreniyor. Biz, bir tarım ülkesiyiz. Üretim alanlarının azalması, sizce mantıklı bir durum mu? Bakın, son yıllardaki, üretim, ithalat, ihracat ve nüfus artışı verilerini incelersek, her şey aleni bir şekilde ortaya çıkacaktır. Üretimde düşüş, nüfusta son hız artış mevcut, bunların sonucunda da ithalat miktarları sürekli artarken, ihracat miktarları da düşüyor. Üretim alanlarını arttırmadığımız, çiftçimize gerekli desteği sağlamadığımız ve halkımızı bu konuda bilinçlendirmediğimiz sürece, hiçbir çalışma bize kalıcı çözüm sunmayacaktır.” dedi.

3289875_33047353ae62e6a1e155f34fe69673cd

Sözlerine devam eden Uzun “ Zaten Ata tohumunu da “kalite standartlarına uymadığı” gerekçesi ile bitirdiler. Biz o tohumların mahsulleri ile büyüdük. Bizden daha büyüklere de bir sorun bakalım, eskiden sebze, meyve böylemiymiş. O dönemleri yaşayanlar, hep aynı şeyi söyler: Eskiden, domates, salatalığın tadı, kokusu vardı. Aynen öyleydi. Şimdi market raflarında hiçbir şeyin kokusu gelmiyor. Peki, bu kalite standartı dedikleri, acaba gerçek anlamda neyi ifade ediyor. Eğer sadece, bir tohumdan daha fazla mahsul almak ise, bu zaten kalite olmuyor. Yani anlatmak istediğim, tarıma doğru şekilde yaklaşılmıyor. Bu kadar dışa bağımlı olmamızda, bu ve bunun gibi bir sürü sebep var” ifadelerini kullandı.

 Türkiye`nin Yıllar İtibariyle Buğday İthalat Miktarları 

Yıllar Miktar

(Bin ton)

Değer

(Milyon $)

Ortalama

Fiyat ($/Ton)

2002 1.117 150 135
2003 1.846 278 150
2004 1.065 222 208
2005 136 25 185
2006 240 53 219
2007 2.147 570 266
2008 3.708 1.483 400
2009 3.393 902 266
2010 2.554 655 256
2011 4.755 1.623 341
2012 3.719 1.126 303
2013 4.053 1.289 318
2014 3.287 990 -

 

Yıllar İtibariyle Buğday Üretimi 

Yıllar Ekilen alan

(Dönüm)

Üretim

(Milyon ton)

2000 94.000.000 21,0
2001 94.000.000 19,0
2002 93.000.000 19,5
2003 91.000.000 19,0
2004 93.000.000 21,0
2005 92.500.000 21,5
2006 84.900.000 20,0
2007 80.977.000 17,2
2008 80.900.000 17,8
2009 81.000.000 20,6
2010 81.034.000 19,7
2011 80.960.000 21,8
2012 75.296.394 20,1
2013 77.726.000 22,1
2014 77.000.000 19,0

Buğday bugün de en stratejik ürün. Türkiye için önemi çok daha büyük. Anadolu, buğdayın gen merkezi. Ama maalesef böyle bir ürüne göre üretim miktarlarımız düşük. Yukarıdaki tablolarda da göründüğü üzere, yıllar içinde ekim alanları azalmıştır. Bir an önce, bu durumun sebepleri araştırılmalı ve çözüm yolları üretilmelidir.

Bir yanıt yazın