Adalet Birlik Partisi’nin Altıncı Kuruluş Yıldönümü Coşkuyla Kutlandı

ADALET BİRLİK PARTİSİ ALTINCI KURULUŞ KUTLAMASI

ADALET BİRLİK PARTİSİ 6. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ

Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı İrfan UZUN Partisinin altıncı kuruluş yıldönümünde yaptığı açılış konuşmasında gençleri siyasete davet etti. 

"Saygıdeğer İlçe Başkanlarım, İl Başkanlarım ve Genel Başkan Yardımcılarım, Değerli Teşkilat Üyelerimiz ve Basın Mensuplarımız, Sevgili Misafirler ve Sanat Camiamızın Kıymetli Sesleri,

 

Bugün Adalet Birlik Partisi’nin Altıncı Kuruluş Yılı’nı coşkuyla kutluyoruz. Bu özel gün, birlikte yürüdüğümüz yolda attığımız adımların ve elde ettiğimiz başarıların bir yansımasıdır. Partimizin kuruluşundan bu yana geçen süre zarfında, siz değerli teşkilatımız ve üyelerimizin azim ve fedakarlığıyla büyük işler başardık.

 

Adalet Birlik Partisi, her zaman halkın yanında olmuş, adaleti ve eşitliği savunmuş bir harekettir. Bizler, karamsarlığa kapılmadan, iyimser bir bakış açısıyla değişimi bekleyerek değil, gerçekçi adımlar atıyoruz. Tıpkı yelkenlerini ayarlayan denizciler gibi, teşkilatlarımız da doğru yolda ilerlemek için çaba sarf ediyor.

 

Bu özel gün vesilesiyle, birlik ve beraberlik içinde daha büyük hedeflere yürümek için bir aradayız. Partimizin temel değerleri olan adalet, demokrasi ve insan haklarına olan inancımızı daha da güçlendirmeliyiz. Gençlik kollarımız, kadın kollarımız, engelli kollarımız ve hayvan hakları başkanlığımızla birlikte, toplumun her kesimine dokunmalı, sorunları çözmeli ve geleceğe umutla bakmalıyız.

 

Sevgili Kardeşlerim, Adalet Birlik Partisi’nin altıncı yaş günü, yeni başarıların ve büyük zaferlerin habercisidir. Hep birlikte daha aydınlık yarınlara yelken açacağımıza inanıyorum.

 

Bu kutlu günün anlamını paylaşmak için buradayız. Hep birlikte daha güçlü, daha adil ve daha demokratik bir Türkiye için çalışmaya devam edelim.

 

 

Bugün burada toplandık çünkü inanıyoruz ki Türkiye’nin geleceği için büyük bir potansiyel var. Adalet Birlik Partisi olarak, ülkemizi daha iyi bir yere taşımak için elimizden geleni yapmaya kararlıyız.

 

Ekonomik sıkıntılarla mücadele etmek için slogancı bir yaklaşım yetersizdir. Biz, sağlam bir ekonomik zihniyeti iktidara getirerek bu sorunları çözeceğimize inanıyoruz. Milletimize hizmet etmek için buradayız ve bu amacı tüm teşkilatımızla gerçekleştireceğiz. Şüpheye değil, itimada dayalı bir sistem oluşturacağız.

 

Türkiye’de tabuları yıkmaya geliyoruz. Milyonların hayat kalitesini artırmak için çalışıyoruz. Ülkemizi dünyaya açacak olan bizleriz. Köklü değişikliklere hazır olun. İmaj değil icraat odaklı bir parti olarak, çevremize kredi açacak lider bir ülke olma yolunda ilerliyoruz.

 

Engellerle karşılaştığınızda mücadele azminizi göreceksiniz. Bu dünyada tek pişmanlık, yapamadıklarınızdır. Hayal kurun, imkansız olsun. Göreceksiniz ki, zihnimiz imkanlar dünyasından veri alır ve mümkün bir şeyi hayal eder. Uçaklar, uzaya uçuşlar, hatta cep telefonları bile bir zamanlar imkansız görülen hayallerdi. Demek ki hayatta imkansız diye bir şey yoktur.

 

Elbette! İnanç, insanın düşünme ve karar verme yeteneğiyle ilişkilidir. İnsan, hayatın anlamını araştırırken çeşitli sorularla yaratılış sebebini anlamaya çalışır. Bu sorular, “Âlem niçin var? Gece ve gündüz niçin var? Diğer varlıklar niçin var? Ben kimim? Niçin yaratıldım? Hayatın anlamı ve gayesi nedir? İyi nedir? Ölümden sonra ne olacak?” gibi temel meseleleri içerir. İnsanın varlık yapısı gereği bilgiye duyduğu merak, onu anlamaya ve açıklamaya yönlendirir. İnsanın öğrenme ve bilme isteği, varlığını layıkıyla sürdürebilmesi için önemlidir.

Son olarak, inançla ilgili sözlerde birini paylaşmak istiyorum: “Sen zafere inanırsan, zafer de sana inanır.” İnanç, başarıya giden yolda önemli bir adımdır.

 

İnanç, Hedef ve Başarı: Birlikte Yürüdüğümüz Yol

 

Saygıdeğer katılımcılar, sevgili kardeşlerim,

 

Bugün burada büyük idealleri ve hedefleri paylaşmak için bir aradayız. İnanç ve başarı, hayatta bizi ileriye taşıyan iki güçlü itici kuvvettir. Ancak bu iki unsur bir bütünün parçalarıdır. İnanmakla yetinmek, başarıya ulaşmak için yeterli değildir. İnandığımız hedef için eyleme geçmeli, mücadele etmeli ve risk almaktan korkmamalıyız.

 

Topluma karşı sorumluluk duygusuyla hareket etmek, büyük liderlerin ortak özelliğidir. Tarih boyunca önemli projelere imza atan başkanlar, bu sorumluluk bilinciyle hareket etmişlerdir. Onlar, inandıkları değerleri savunmuş, toplumlarını daha iyi bir geleceğe taşımışlardır.

 

Sevgili Kardeşlerim, bugün sizler de bu büyük geleneği sürdürebilirsiniz. Büyük hedefleriniz varsa, inançla ve kararlılıkla ilerleyin. Risk almak, yeni yollar açmak demektir. Başarıya giden yolda zorluklarla karşılaşacaksınız, ancak inancınızı kaybetmeyin. İnananlar, her zaman başarılı olurlar.

 

Bizler Adalet Birlik Partisi olarak, birlikte hareket etmeliyiz. İdeallerimizi paylaşmalı, birbirimize destek olmalıyız. İnandığımız hedefler için mücadele ederken, birlikte yazdığımız tarihe tanıklık edeceğiz. Büyük projeleri hayata geçiren, toplumlarına değer katan liderler olabiliriz.

 

Sevgili Kardeşlerim, inanç ve başarı yolculuğunda birlikte yürüyelim. İnandığımız hedeflere ulaşmak için birlikte çalışalım. Tarih yazan başkanlar olmak için bugünden adım atalım.

Karamsar insanlar rüzgardan yakınır; İyimser insanlar değişmesini bekler, Gerçekçi insanlar ise Tıpkı Adalet Birlik Partisinin Teşkilatları gibi yelkenlerini ayarlar.

 

Saygıdeğer Başkanlar, Değerli Konuklar,

 

Bugün burada, eğitim sistemimizin geleceği üzerine çok önemli bir konuyu tartışmak üzere beraber olduk. Albert Einstein’ın dediği gibi: “Aslında herkes dâhidir. Ama siz kalkıp bir balığı, ağaca tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız, tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirir.” Bu sözler, mevcut eğitim sistemimizin temel sorununu özünde yansıtmaktadır.

 

Günümüz eğitim sistemi, öğrencilerin bireysel yeteneklerini ve yaratıcılıklarını keşfetmelerine olanak tanımak yerine, onları tek tip bir kalıba sokmaya çalışmaktadır. Bu durum, öğrencilerin kendilerini değersiz ve yeteneksiz hissetmelerine neden olmakta, onların potansiyellerini keşfetmelerini engellemektedir.

 

Eğitim, Özgürlük ve Yaratıcılık demektir.

 

Eğitim, özgürlük ve yaratıcılığın beslendiği bir alan olmalıdır. Öğrencilerimiz, sorgulayan, eleştiren ve yaratıcı düşünceler geliştiren bireyler olarak yetişmelidir. Ancak ne yazık ki, mevcut sistemimiz bu özellikleri bastırmakta ve öğrencilerimizi sadece belirli kalıplar içerisinde düşünmeye zorlamaktadır.

 

Gelecek İçin Eğitim En önemli kavramdır Adalet birlik Partisi için.

 

Teknoloji ve bilim hızla ilerlerken, eğitim sistemimizin de bu değişime ayak uydurması gerekmektedir. Eğitim, öğrencilerimizi gelecek için hazırlamalı, onlara geçmişin bilgileriyle değil, yarının becerileriyle donatmalıdır. Eğitim, öğrencilerimizin hayal güçlerini genişletmeli ve onları yenilikçi düşünmeye teşvik etmelidir.

 

Eğitim Sisteminin Dönüşümü bizlerle şekil alacaktır. Bu tarihe tanık olmanıza az kaldı.

 

Bu nedenle, eğitim sistemimizin köklü bir dönüşüme ihtiyacı vardır. Öğrencilerimizin bireysel yeteneklerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine olanak tanıyan, onları yaratıcı düşünmeye ve özgür ifadeye teşvik eden bir sistem kurmalıyız. Eğitim, sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda öğrencilerimizin kişisel gelişimine de odaklanmalıdır.

 

Sonuç olarak,

 

Değerli Başkanlar, eğitim sistemimizin yeniden şekillendirilmesi, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın ve gençlerimizin elinde. Onlara, dünyayı daha iyi bir yer haline getirebilecek araçları ve becerileri sağlamak bizim sorumluluğumuzdur. Bu yolda atacağımız her adım, hem bireysel hem de toplumsal anlamda büyük bir ilerleme olacaktır.

 

Bugün sizlerle eğitim sistemimiz ve geleceğimiz hakkında önemli bir konuyu paylaşmak istiyorum. Eğitim, toplumun temel taşıdır ve geleceğimizi şekillendirir. Ancak günümüzde eğitim sistemi, çeşitli sorunlarla karşı karşıya. Bu sorunları ele alarak daha iyi bir gelecek için neler yapabileceğimizi düşünmek istiyorum.

 

Her öğrenci farklıdır. Farklı yeteneklere, ilgi alanlarına ve hayallere sahiptir. Ancak okullarda hala aynı yöntemlerle denemeye devam ediyoruz. Bu, öğrencilerin potansiyelini sınırlar ve yaratıcılıklarını baskılar.

Müfredatlar, politikacılar tarafından hazırlanıyor ve sıkça standartlaştırılmış testlere odaklanıyor. Oysaki bu testler, gerçek başarıyı ölçmekten uzak ve kullanılmayacak kadar ilkel.

 

Öğretmenler, toplumun en önemli unsurlarından biridir. Ancak düşük ücretlerle çalışıyorlar ve sıklıkla suçlanıyorlar.

Bir doktor kalp ameliyatı yaparak bir çocuğun hayatını kurtarabilir, ancak iyi bir öğretmen o çocuğun kalbine erişip onu doğrulukla yaşamasına olanak sağlayabilir. Öğretmenler birer kahramandır ve daha fazla takdiri hak ediyorlar.

Finlandiya gibi ülkeler, eğitim sistemlerini başarıyla değiştirdiler. Okul zamanlarını kısalttılar, öğretmenlere yeterli maaş verdiler ve ev ödevi uygulamadılar.

Bu ülkeler, birlikte çalışma ve dayanışma üzerine odaklandılar. Sonuç olarak, eğitim sistemleri dünyadaki diğer sistemlere göre daha iyi performans sergiliyor.

Her Kalbin ve Sınıfın Özüne Ulaşmak lazım…

Her öğrencinin içindeki ruhu canlandırmalıyız. Eğitim, sadece matematik ve bilimden ibaret değil. Sanat, spor ve diğer yeteneklere de eşit fırsat verilmeli.

Geleceğimizin yüzde 100’ünü oluşturan öğrencilere destek verelim. Başarabileceklerimizin sınırı yok.

Değerli Başkanlarım, eğitim sistemi üzerinde çalışmak, geleceğimizi şekillendirmek anlamına gelir. Birlikte daha iyi bir dünya inşa edebiliriz.

Artık balıkların ağaçlara tırmanmaya zorlanmadığı bir dünya. Eğitim hakkında sizlere söyleceklerim şimdilik bu kadar.

Hayatımı okumaya adayan bir insan olarak tek bir derdim var. Gençlerin yönettiği bir ülke inşa etmek.

 

Değerli Başkanlarım;

 

Partimiz Merkez görüşlü bir partidir. Sağ ve sol görüşünü ortak değer bilen, insanların refah ve huzurunu gaye bilen, samimi bir partidir.

 

Amacımız hiçbir siyasi parti ile karşı karşıya gelmek değildir. Her fikri her değeri benimsiyoruz. Bizim asıl gayemiz, kötü yönetimin, kötü ekonominin, kötü eğitimin, kötü ilişkilerin (iç işlerinde ve dış işlerinde) önüne geçmek.

 

Yani mevcut yönetimin hatalarını ders alıp, yenilikçi ve kalıcı çözümler üretmek. Bunun için mevcut yönetimden bayrağı devir alıp, daha iyi yerlere çıkartarak, bizden sonraki nesle devretmektir.

 

Partimizin istikrar aşamalarında hedefimiz olan genç yönetim ile yürümek. Genç yönetim ne demek; genç yönetim yenilik demek, bilim demek, ülkemiz için umut demek. Geleceğin temeli demek.

 

Değerli genç kardeşlerim, arkadaşlarım, bizim diğer siyasi partilerden daha fazla sizlere ihtiyacımız var. Çünkü her birinizin fikri, icadı, yaratıcılığı, pratik zekası, değeri, bizim için önem arz etmekte.

 

Biz istiyoruz ki; bu ülkenin her bireyi, her vatandaşı, özgür, rahat ve refah içinde yaşasın. Her türlü sosyal aktivitelerden faydalansın ve bunun için bir bedel ödemek zorunda kalmasın.

 

Bunun için iktidara geldiğimizde ilk işimiz yapısal reform olacaktır. Kurumları bağımsızlaştırarak, kurumlar kişiye göre değil yasaya göre işleyecek. Herkes yargılanabilir duruma gelecek.

 

Okullarda veya günlük yaşantımızda ideoloji olmayacak, her birey, inandığına inanmadığına, sevdiğine sevmediğine, kıyafetine, bakış açısına, görünüşüne tipine, yargılamadan, ortak değerlerimiz içinde birbirine saygı çerçevesinde yaşama garantisi vereceğiz.

 

Kadınlara ve çocuklara karşı şiddetin önüne geçerek, daha kaliteli bir yaşam sunacağız. Hayvan haklarını koruyarak, doğal yaşamımıza saygı duyacağız ve hayvanlara yapılan istismarların önüne geçeceğiz.

 

Doğayı korumak adına fidan dikimlerini artırarak, ağaç kesiminin önüne geçeceğiz. Şehir planlamalarına göre şehir içerisine daha fazla ağaçlandırma projeleri yapacağız.

 

Eğitimdeki bütün sorunları çözerek, kalıcı bir eğitim sistemi inşa etmekle beraber, dünya ülkelerinin örnek alacağı bir eğitim sistemi getireceğiz. Sınavsız bir sistem olacak.

 

Üretime dayalı bir iktidar olarak, kendimize bir üretim metodu yaratıp, üretici bir ülke olacağız. Üretime ve Tarıma tam destek vereceğiz.

 

Gösterişli bir siyaseti değil, yaratıcı siyasetimizle ön plana çıkacağız.

 

Biz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün emanet ettiği gençler olarak ülkemize sahip çıkacağız.

 

Değerli Kardeşlerim,

 

Bugün burada toplandık çünkü ülkemiz önemli bir dönemeçte bulunuyor. 2024 yılında karşılaştığımız bazı sorunlar var ve bu sorunları çözmek için hep birlikte çalışmalıyız.

 

Ekonomik Sorunlar: İşsizlik, enflasyon ve gelir eşitsizliği gibi ekonomik sorunlarla mücadele etmeliyiz. Yatırımları artırmalı, girişimciliği desteklemeli ve iş gücünün niteliğini yükseltmeliyiz.

Eğitim Sistemi: Eğitim sistemi, geleceğimizi şekillendiren en önemli alanlardan biridir. Öğrencilere çağın gereksinimlerine uygun beceriler kazandırmalı, öğretmenlerimize daha iyi koşullar sağlamalıyız.

Çevre ve Sürdürülebilirlik: İklim değişikliği, su kıtlığı ve çevre kirliliği gibi sorunlarla mücadele etmeliyiz. Yeşil enerjiye yatırım yapmalı, atık yönetimini geliştirmeliyiz.

Sağlık Hizmetleri: Sağlık sistemi, her vatandaşın hakkıdır. Erişilebilir ve kaliteli sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmalı, sağlık altyapısını güçlendirmeliyiz.

Toplumsal Uyum ve Hoşgörü: Farklı kültürler, inançlar ve yaşam tarzları arasında hoşgörüyü teşvik etmeliyiz. Toplumsal uyumu sağlamak için çaba göstermeliyiz.

Sevgili Kardeşlerim, bu sorunlarla yüzleşmek için birlikte çalışmalıyız. Ancak birlikte hareket edersek, daha iyi bir gelecek inşa edebiliriz. Adalet Birlik Partisinin 6. Kuruluş Yıldönümünde Salonu doldurarak bizlere verdiğiniz güven için hepinize ayrı ayrı Teşekkür ederim.

Türk jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’un gelecekte karşılaşabileceği büyük depremin büyüklüğünü açıklamıştır. İşte bu konuda dikkate almanız gereken noktalar:

 

Beklenen Depremin Büyüklüğü:

Naci Görür’e göre, İstanbul’da beklenen depremin büyüklüğü 7.2 ile 7.6 arasında olabilir. Bu, oldukça ciddi bir tehdittir.

Tarihsel olarak da İstanbul, 1766 yılında 3 ay arayla 7 ve 7’nin üzerinde iki depremle karşı karşıya kalmıştır. Bu nedenle İstanbul’da deprem riski yüksektir.

Depreme Dirençli Şehir İnşası:

İstanbul’da yaşayanlar olarak, depreme dirençli bir şehir inşa etmemiz gerekmektedir. Yapı stoku yenilemek önemlidir, ancak sadece binaları güçlendirmek yeterli değildir.

Kentin bütün bileşenleri (halk, alt yapı, yapı stoku, ekosistem ve çevre, ekonomi) aynı anda bütünleşik olarak depreme hazırlanmalıdır.

Tahliye ve Hazırlık:

İstanbul’da yaşayanlar olarak, afet yollarına park eden araçlara dikkat etmeliyiz. Bu, tahliye sırasında sorun yaratabilir.

Riskli binaların yıkılarak dar yolları kapatma ihtimali ve kıyılardaki tsunami ile dolgu alan tehlikesine karşı hazırlıklı olmalıyız.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Rolü:

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, kenti depreme hazırlamak için gerekenleri yapmalıdır. Bu, sadece yapı stoku değil, tüm bileşenleri içermelidir.

Unutmayalım ki deprem, hepimizi etkileyebilecek bir doğal afettir. Bilinçli ve hazırlıklı olmak, hayatlarımızı kurtarabilir.

 

 

Her birimiz, vatandaşlarımızın refahı için çalışıyor ve bu yolda attığımız adımların farkındayız.

 

Öncelikle, TRT konuşmamız da e-devlet platformu üzerinden gerçekleştirilen kira işlemleri konusunda önemli bir ilerleme kaydettik. Bu sayede vatandaşlarımızın yaşamını kolaylaştırıyor ve bürokrasiyi azaltıyoruz. Bu bizim projemiz.

 

Eğitim alanında da çığır açan bir adım atıyoruz. Okullarımızda beslenme konusuna özel bir önem vererek, her öğrencimize günde bir öğün ücretsiz yemek sağlamayı hedefliyoruz. Bu, çocuklarımızın daha sağlıklı ve dengeli beslenmelerini sağlayacak ve eğitimde fırsat eşitliğini artıracaktır.

 

Ayrıca, Afet Bakanlığı kurarak, doğal afetlere karşı koymak ve halkımızı korumak için gerekli adımları atıyoruz. Bu yeni bakanlık, afet yönetimi ve risk azaltma konularında uzmanlaşacak ve ülkemizin bu tür olaylara hazırlıklı olmasını sağlayacaktır.

 

 

Bugün sizlerle adalet konusunu da ele almak istiyorum. Adalet, toplumların temel direği ve huzurunun sağlanmasının anahtarıdır. İnsanların eşitlik, hak ve hukuk içinde yaşayabilmesi için adaletin kesintisiz bir şekilde işlemesi gerekmektedir.

 

Platon’un “Devlet” adlı eserinde adaleti ele aldığını görmekteyiz. Platon, adaleti insanın büyük bir ölçekte gördüğü devlet üzerinden bulmaya çalışır. Ona göre devletin oluşması, insanın tek başına kendi kendine yetmemesi ve başkalarına ihtiyaç duymasıdır. İş bölümü ve dayanışma ile toplumlar oluşur. Platon, ideal devletini ararken ahlaki sorulara cevap arar ve bu soruların yanıtları adaletin temelini oluşturur.

 

Ancak günümüzde adaletin işleyişi bazen tartışmalıdır. Özellikle belediyelerde yaşanan kayyum atamaları, demokratik iradeye müdahale olarak görülebilmektedir. Hakkari Belediyesi’ne yapılan kayyum ataması da bu tartışmalardan biridir. DEM Partili Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış’ın görevden alınmasının ardından yerine Hakkâri Valisi Ali Çelik’in Belediye Başkan Vekili olarak atanması, siyasi gündemi meşgul etmektedir.

 

Bu noktada, adaletin nasıl sağlanacağı ve demokrasinin nasıl korunacağı önemlidir. Adalet, halkın iradesiyle seçilmiş temsilcilerin görevden alınmasıyla sarsılmamalıdır. Toplumun huzuru ve mutluluğu için adaletin her zaman üstün tutulması gerekmektedir.

 

 

 

 

Değerli Kardeşlerim,

 

Bugün, hayatın kaynağı olan suyun önemini vurgulamak ve bu değerli kaynağın korunması için atacağımız adımları sizlerle paylaşmak üzere buradayız. Su, yaşamın sürdürülebilirliği için vazgeçilmez bir unsurdur ve biz de bu bilinçle hareket ediyoruz.

 

Su Bakanlığı kurma planımız, su kaynaklarımızın yönetimini merkezileştirmeyi ve suyun her alanda etkin kullanımını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu bakanlık, suyun korunması, yönetimi ve dağıtımı konularında öncü bir rol üstlenecek ve suyun her vatandaşımıza adil bir şekilde ulaşmasını garanti altına alacaktır.

 

Su, sadece içmek için değil, tarımdan sanayiye, enerjiden çevre sağlığına kadar hayatımızın her alanında kritik bir role sahiptir. Bu nedenle, su kaynaklarımızı korumak ve gelecek nesillere aktarmak bizim en büyük sorumluluğumuzdur.

 

Kurulacak olan Su Bakanlığı, suyun sürdürülebilir yönetimi için gerekli politikaları geliştirecek, su tasarrufu ve su kalitesinin artırılması yönünde çalışmalar yapacak ve su kaynaklarımızın etkin kullanımını sağlayacak projeleri hayata geçirecektir.

 

Su yaşamın en büyük kaynağıdır ve biz, bu kaynağın korunması için el birliği ile çalışacağız. Su Bakanlığı’nın kurulması, bu amaca hizmet edecek en önemli adımlardan biri olacaktır.

 

Hepinize, bu önemli görevde bizlere destek olduğunuz için teşekkür ederim.

Projelerimizle hükümetimize yön veriyor ve politikalarımızın hayata geçirilmesinde etkin bir rol oynuyoruz. Hükümetimizin bizi dinlediğini ve önerilerimizi dikkate aldığını görmekten memnuniyet duyuyoruz.

 

Bu projeler, sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de şekillendirecek. Hep birlikte, daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye inşa etmek için çalışmaya devam edeceğiz.

 

Saygıdeğer konuklar, değerli Teşkilatımız,

 

Bugün burada, Adalet Birlik Partisi’nin 6. Kuruluş Yıldönümünde bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu özel gün, hepimizin ortak çabaları ve inançları sayesinde mümkün oldu. Salonu dolduran siz değerli üyelerimize ve destekçilerimize, katılan ve katılamayan herkese şükranlarımı sunuyorum.

 

Birlik ve beraberlik içinde, adalet ve eşitlik ilkeleri doğrultusunda yürüttüğümüz mücadelemizde, bugüne kadar pek çok engeli birlikte aştık. Ancak biliyoruz ki daha yapacak çok işimiz var. Önümüzdeki dönemde de, toplumun her kesimine dokunan, her bireyin sesini duyuran politikalar geliştirmeye devam edeceğiz.

 

Bu yolda, sizlerin desteği bizim en büyük gücümüz. Sadece bugün değil, her gün yanımızda olduğunuzu bilmek, bizlere daha iyi bir gelecek için çalışma azmi veriyor. Adalet Birlik Partisi olarak, her zaman halkımızın yanında olmaya ve onların ihtiyaçlarına cevap vermeye söz veriyoruz.

 

Kuruluşumuzun 6. yılında, geçmişteki başarılarımızı kutlarken, geleceğe dair umutlarımızı ve hedeflerimizi de yeniliyoruz. Birlikte, daha adil, daha müreffeh ve daha parlak bir Türkiye inşa etmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

 

Bu vesileyle, bir kez daha burada olmanızdan dolayı teşekkür eder, sizlere ve ailelerinize sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim.

 

Hepinize saygılarımı sunarım." İfadelerine yer verdi 

Geceye Damgasını vuran Adalet birlik Partisi Protol'erden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sayın Mustafa Şükür AYCI; Yaptığı konuşmasında

Saygıdeğer katılımcılar, değerli partililer,

Bugün Adalet Birlik Partisi’nin Altıncı Kuruluş Yıldönümü’nü kutlamak için bir aradayız. Bu özel gün vesilesiyle sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Adalet Birlik Partisi olarak, ülkemizin geleceğine yönelik vizyonumuz net ve kararlıdır. Türkiye’nin tarafsız bir şekilde yönetilmesi için elimizden geleni yapacağımıza olan inancımız tamdır.

Genel Başkanımız Sayın İrfan UZUN, bu vizyonu en iyi şekilde temsil eden liderlerden biridir. Kendisi, partimizi 06.06.2018 yılında kurdu ve o günden bu yana parti içindeki dinamikleri olumlu bir şekilde etkilemiştir. İrfan UZUN, ülkemizi daha adil, daha güvenli ve daha refah bir geleceğe taşıma hedefiyle yola çıkmıştır.

Bugün burada, Genel Başkanımızın liderlik vizyonunu yansıtan birçok önemli açıklama yapıldı. Bu açıklamalar, partimizin birlik ve beraberlik içinde yola devam etme kararlılığını göstermektedir.

Adalet Birlik Partisi olarak, ülkemizin kalkınması, demokrasimizin güçlenmesi ve vatandaşlarımızın refah seviyesinin artması için çalışmaya devam edeceğiz. Hep birlikte, daha aydınlık bir Türkiye için el birliğiyle çaba göstereceğiz. 

Cumhurbaşkanı Adayı Genel Başkan Sayın İrfan UZUN Ülkeyi Tarafsız Yönetecek Siyasi Liderdir

Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı Sayın İrfan UZUN, ülkemizi tarafsız bir şekilde yönetecek siyasi lider olarak Cumhurbaşkanlığı adayıdır. Kendisi, partimizin vizyonunu ve hedeflerini en iyi şekilde temsil etmektedir.

Bu özel gün vesilesiyle, tüm partililere teşekkür ediyor, birlik ve beraberlik içinde nice yıllara ulaşmayı diliyorum.

Adalet Birlik Partisinin Kurucu üyesi ve Adalet Birlik Partisi Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sayın Turusan BAĞCI; Yaptığı konuşmasında

Sayın Genel Başkanım, Sevgili katılımcılar, değerli partililer,

Adalet Birlik Partisi’nin Altıncı Kuruluş Yıldönümü’nü kutlamak için bir aradayız. Bu özel gün vesilesiyle sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Adalet Birlik Partisi olarak, ülkemizin geleceğine yönelik net ve kararlı bir vizyonumuz bulunmaktadır. Türkiye’nin tarafsız bir şekilde yönetilmesi için elimizden geleni yapacağımıza olan inancımız tamdır.

Genel Başkanımız Sayın İrfan UZUN, bu vizyonu en iyi şekilde temsil eden liderlerden biridir. Kendisi ile beraber partimizi 06.06.2018 yılında kurduk ve o günden bu yana parti içindeki dinamikleri olumlu bir şekilde etkilemiştir. İrfan UZUN, ülkemizi daha adil, daha güvenli ve daha refah bir geleceğe taşıma hedefiyle yola çıkmıştır.

Bugün burada, Genel Başkanımızın liderlik vizyonunu yansıtan birçok önemli açıklama yapıldı. Bu açıklamalar, partimizin birlik ve beraberlik içinde yola devam etme kararlılığını göstermektedir.

Adalet Birlik Partisi olarak, ülkemizin kalkınması, demokrasimizin güçlenmesi ve vatandaşlarımızın refah seviyesinin artması için çalışmaya devam edeceğiz. Hep birlikte, daha aydınlık bir Türkiye için el birliğiyle çaba göstereceğiz.

Cumhurbaşkanı Adayı Genel Başkan Sayın İrfan UZUN, ülkemizi tarafsız bir şekilde yönetecek siyasi lider olarak Cumhurbaşkanlığı adayıdır. Kendisi, partimizin vizyonunu ve hedeflerini en iyi şekilde temsil etmektedir.

Sürdürülebilir Olmayan Eğitim Politikaları:

Türkiye’de ulusal bir eğitim politikası eksikliği bulunuyor. Politika değişiklikleri ve yaklaşımlar sürekli olarak değişiyor ve bu durum eğitim sistemini olumsuz etkiliyor. Uzun vadeli, sürdürülebilir planlar ve politikalar gereklidir.

Sınavlar:

Sınavlar, eğitim sistemindeki en önemli sorunlardan biridir. Eğitim-öğretim süreci sınavlara odaklanmış durumda ve bu, öğrenci ve öğretmenleri sıralamaya dayalı bir yaklaşıma itiyor. Eğitimde sınav odaklı bir anlayışın yerine daha kapsamlı bir öğrenme deneyimi sağlanmalıdır. Bunun için Genel Başkanımız İrfan UZUN İLE Başlattığımız eğitim politikalarımız mevcuttur, Allah Nasip eder İktidarı ele geçirdiğimizde bunların hepsini uygulayacak deneyimli kadrolarımız bulunmaktadır.

Öğretmen Niteliği ve Hizmet İçi Eğitim:

Öğretmenlerin mesleki gelişimi ve hizmet içi eğitimi yetersizdir. Nitelikli öğretmenler, kaliteli eğitimin temel taşıdır ve bu alanda daha fazla destek sağlanmalıdır.

Fiziksel Alt Yapı ve Donanım Eksiklikleri:

Okulların fiziksel alt yapısı ve teknolojik donanımı yetersizdir. Daha iyi eğitim koşulları için bu alanlara yatırım yapılmalıdır.

Bu sorunlar, Türkiye’deki eğitim sisteminin daha nitelikli ve sürdürülebilir hale getirilmesi için ele alınmalıdır. Eğitimde uzun vadeli çözümler ve ulusal bir eğitim programı oluşturulması gerekmektedir.

Bu özel gün vesilesiyle, tüm partililere teşekkür ediyor, birlik ve beraberlik içinde nice yıllara ulaşmayı diliyorum." dedi

Bir yanıt yazın