Cumhurbaşkanı Adayı, Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı İrfan UZUN’UN Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı mesajı

Nejla Güveli Piliççi Adalet Birlik Partisi

Cumhurbaşkanı Adayı, Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı İrfan UZUN’UN  Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı mesajları aşağıda sunulmaktadır:

"Değerli Yurttaşlarım, Sevgili Çocuklar,

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 104. yıldönümünü gurur ve coşkuyla kutluyoruz. Bu büyük günde hepinize sevgilerimi, en iyi dileklerimi sunuyorum.

Tarihimizde önemli bir dönüm noktası olan 23 Nisan 1920, varlığına kastedilen yüce Türk Ulusu'nun uyanışını; esaret zincirlerini kırarak, kendi yazgısına el koyduğu günü simgelemektedir.

Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasındaki en önemli etkenlerden biri, hazırlık aşamasındaki kararlı ve tarihî adımların, ulusun ortak sesi olarak atılmasıdır. Mustafa Kemal ATATÜRK, başlatmak istediği kurtuluş hareketinin ancak ulusla birlikte başarılabileceğini görmüştür.

Büyük Önder Atatürk'ün "Türk Ulusu'nun asırlar süren aranmalarının özü ve O'nun bizzat kendisini idare etmek şuurunun canlı bir timsali" olarak nitelediği Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk Ulusal Bağımsızlık Hareketinin içinde oluşmuş, aldığı cesur kararlarla Kurtuluş Savaşı'nı yöneterek başarıya ulaştırmıştır.

Kurtuluş Savaşı'yla Ulusumuzun varlığını koruyan, Lozan Antlaşması'yla da egemenliğini sağlayan Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu yönüyle dünya parlamentoları arasında ayrıcalıklı bir yere sahiptir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, "Egemenlik kayıtsız, koşulsuz ulusundur" ilkesinin oluşturduğu demokratik rejimimizin temel kurumu, ulusal egemenliğin somutlaştığı ve Ulus iradesinin temsil edildiği yüce bir organdır.

Bilal Yalçın Adalet birlik Partisi

Değerli Yurttaşlarım,

En değerli varlığımız olan Cumhuriyet, yeni kurulan bir devletin ulusal bağımsızlığını kazanabilmek için giriştiği eşsiz bir savaşın sonucunda elde ettiği büyük bir kazanımdır.

Egemenliğin kayıtsız, koşulsuz Millete ait olduğu bu yeni yönetim biçimi, Türkiye Cumhuriyeti'ne yurttaşlık bağı ile bağlı olan herkese birey olma olanağı sağlamış ve bunun sorumluluğunu da yüklemiştir.

Devletin ve toplumun geleceğinden kendini sorumlu tutma bilincine erişmiş etkin bireyi var eden bu anlayış, insanlığın ortak değeri olan uygarlığın gelişimine büyük katkılar sağlamıştır.

Atatürk'ün, "Ulusal egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar mahvolur. Ulusların esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkûmdurlar" sözü, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelindeki çağdaş anlayışı en iyi biçimde yansıtmaktadır.

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet'i kurarken çağdaş uygarlık düzeyine erişmeyi ulusumuza erek olarak göstermiştir. Türkiye'nin çağdaşlaşma ve Batı'ya yönelme ereği, Cumhuriyet'in kurulması ile birlikte başlatılmış bir süreçtir.

Cumhuriyet dönemi, Türk tarihinin en uzun barış dönemi olmuş ve büyük bir kalkınma gerçekleştirilmiştir.

Geçen 101 yılda dünyada yaşanan büyük sıkıntılara, ekonomik, toplumsal ve siyasal çalkantılara karşın, Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık ereğinden sapmadan bugünlere gelebilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin gerçekleştirdiği atılımlarla büyük başarılara ulaşmasını, ulus egemenliğini üstün kılan, demokratik açılımlara olanak verecek dinamik bir yapıda kurulmasına borçluyuz.

BilalYalçın Adalet birlik Partisi

Değerli Yurttaşlarım,

Türkiye, küresel bir güç durumuna gelerek yeni dünya düzeninde hak ettiği saygın yeri alacaktır.

Ulusumuza, devletimize ve demokrasimize olan inancımızı koruyarak, Cumhuriyet'in dayandığı temel niteliklere ve Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı kalarak, gereksinim duyulan reformları gerçekleştirerek, önümüzdeki dönemde mutlu, büyük ve güçlü bir Türkiye'yi yaratmamız gelecek kuşaklara karşı tarihsel sorumluluğumuzdur.

istanbul 1 olağan il kongresi

Değerli Yurttaşlarım,

Bugün yaşamakta olduğumuz ekonomik sorunlarla ilgili düşüncelerimi bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum:

Ülke ekonomisinin içine düşürüldüğü durumun herkesi etkilediği kuşkusuzdur.

Ülkemizin, gereksinim duyulan adımları atarak, esenlik içinde yoluna devam etmesi ve Türk Ulusu'nun gönence kavuşması temel ereğimizdir.

Önemli olan, akıl ve sağduyunun galip gelmesi, sağlıklı düşünerek, sorunlara akılcı ve kalıcı çözümler üretilmesidir.

Türkiye'nin, sorunlarını çözecek deneyim, yetenek ve potansiyele sahip bir ülke olduğu gözardı edilmemelidir.

Ülkemizin yaşadığı sorunların çözüm yerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğuna ve tüm sorunların Meclis'te çözümleneceğine inanıyorum.

Kurtuluş Savaşı'nın en zor koşullarında, Ulusumuzun esenliği yönünde aldığı kararları başarıyla yaşama geçirebilmiş olan Meclisimizin, bugün de sorunların çözümünde, üzerine düşeni yapacağından kuşku duyulmamalıdır.

Bu bağlamda, ulusal iradenin ortaya konduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ekonomi programını destekleyecek yasal düzenlemelerin öncelikle sonuçlandırılmaya çalışıldığını memnunlukla izliyoruz.

Dileğimiz, Meclisimizde yaratılmış bulunan bu ivmenin korunarak, ülkemizin çağdaşlaşma yönünde gereksinim duyduğu dönüşümü tamamlamasına yardımcı olacak, Avrupa Birliği tam üyelik sürecindeki çabalarına katkıda bulunacak ve her durumda halkımızın beklentilerine yanıt oluşturacak Anayasa değişiklikleri ve yasal düzenlemelerin de gecikmeden gerçekleştirilmesidir.

Atatürk'le birlikte Cumhuriyet'i kuran, yaptığı devrimlerle çağın en büyük değişimini gerçekleştiren Türkiye Büyük Millet Meclisi, ülkemizin gereksinim duyduğu, siyasal, sosyal ve ekonomik dönüşümleri de sağlayacaktır.

Toplumsal bir değişim içinde bulunan Türkiye, yurttaşlarımızın sağduyusu, özverisi ve elbirliği ile yaşanan bu sıkıntıları aşacak; siyasal, sosyal ve ekonomik her alanda yolsuzluklara olanak vermeyen saydam bir yeniden yapılanmayı gerçekleştirmesi durumunda bir kez daha yaşamayacaktır.

Önünde aydınlık bir gelecek bulunan Türkiye, birlik ve dirliğe bugün her zamankinden daha çok gereksinim duymaktadır.

Tüm yurttaşlarımızı, sağduyulu hareket etmeye, Ulusumuza, devletimize ve demokrasimize olan inancını her koşulda korumaya çağırıyorum.

Değerli Yurttaşlarım, Sevgili Çocuklar,

Çocuklar bir toplumun geleceğidir. Her toplum, çocuklarına sahip çıkmak, onların en iyi biçimde yetişmelerini sağlamak zorundadır.

Çocukluk, yaşamın en güzel dönemidir. Hiçbir olumsuzluk, hiçbir sorun çocukların, yaşama sevincini azaltmamalıdır.

Çocuklar sevgiyle büyüyen çiçeklerdir. Gülen yüzler, sevinç içerisinde parlayan gözler, her zaman sevgiye gereksinim duyan sıcacık yürekler, aslında toplumun ortak umudunu yansıtmaktadır.

Ulusumuzun en değerli varlığı olan çocuklarımızın, güzel bir ortamda yetişmeleri ve hiçbir sıkıntı ve güçlük çekmeden yaşamlarını sürdürmeleri temel amaçlarımız arasındadır.

Türkiye'nin yürüttüğü çağdaşlaşma çabaları, çocuklarımızın gönenç düzeyi yüksek bir toplumda, uygarlığın tüm olanaklarından yararlanarak gelişmelerini sağlamaya yöneliktir.

Devlet ve Ulus olarak, 21. yüzyıl dünyasının gerisinde kalmamak ve çocuklarımızın yaşam koşullarını iyileştirebilmek için öncelikle, onlara çağın gerektirdiği bilgi ve becerileri kazandırmalıyız.

Eğitim, toplulukları çağdaş uygarlık düzeyine yükselten vazgeçilmez temel etkinliktir.

Her alanda, çağdaş ve evrensel ilkeleri benimsemiş Türk toplumunun gelişmiş ve ileri ülkeler arasında yer almasının temel koşulu, eğitimin kalitesinin yükseltilmesi ve yaygınlaştırılmasıdır.

Bu da ancak, bilime ve aklın egemenliğine dayanan eğitim yöntemiyle olanaklı kılınabilir.

Unutulmamalıdır ki, çağdaş eğitim düzeyi düşük bir toplumda demokrasi kültürü ile insan hakları ve sosyal adalet kavramları yerleşip gelişemez. Eğitim düzeyi ile demokratikleşme birbiriyle bağlantılıdır. Eğitim düzeyi yükselip çağdaşlaştıkça siyasal yaşam da demokratikleşecektir.

Çağdaş değerlere sahip yurttaşlar yetiştirebilmek için eğitimi, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda, akıl ve bilimin aydınlığında yapmak zorundayız.

Geleceğin yetişkinleri olarak topluma yön verecek çocuk ve gençlerimizi, demokratik toplum yapısını yaşam biçimi olarak benimsemiş, hukuka saygılı, kurallara uyan, yeniliklere açık, akıldışılıktan ve bağnazlıktan uzak, bakış açısı geniş, özgür düşünceye sahip, sorun çözme yeteneği yüksek insanlar olarak yetiştirmeliyiz.

Çağdaş uygarlık düzeyini yakalayabilmek için bu temel koşuldur.

irfanzuun

Sevgili Çocuklar,

Sizler, Ulusumuzun en değerli varlığı ve geleceğisiniz.

Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı gün olan 23 Nisan'ı, bayram olarak sizlere armağan ederken, Türk çocuklarının yurt sevgisini ve çalışkanlığını biliyor ve sizlere güveniyordu.

Daha güzel bir dünya kurulabilmesi için gösterdiğiniz çabalar ile sizler, bu güveni boşa çıkarmıyorsunuz. Sizlerle gurur duyuyoruz.

Hepimiz, yarının büyükleri olan sizlere daha güçlü, daha güzel, daha yaşanabilir bir Türkiye bırakmak için çaba gösteriyoruz.

Bugün kendi sorunlarınıza sahip çıkmanızı, ülke sorunları ile ilgilenmenizi, çözüm yolları aramanızı mutlulukla karşılıyoruz.

Sizleri seviyor ve sizlere güveniyoruz.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı bu düşüncelerle kutluyor, tüm çocuklarımıza onları hayata hazırlayan Öğretmenlerimize ve yurttaşlarımıza esenlikler diliyorum." İfadelerine yer verdi.

irfanUZUNAdaletBirl

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir