Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı İrfan Uzun Sözde Soykırım için Yaptığı açıklamada "
Amerika Birleşik Devletinin ilk kuruluş yıllarında nerdeyse devletin adını kanlı harflerle yazmasına sebep olmuş olan Kızılderililere yapmış olduğu soykırımın bedeli 300 milyon civarındadır. O denli haince olan bu soykırımı yardım bahanesiyle söz konusu yerlilere virüs bulaştırmış, yine yerlilerin en önemli besin kaynağı olan bizonları ortadan kaldırarak onları açlık sorunuyla da karşı karşıya bırakmak maksatlı politika izlemişler böylece soykırımı hızlandırmışlardır.
2. Dünya savaşı sonunda Hiroşima ve Nagazaki’ye attıkları atom bombaları da düpedüz soykırımdır. Hitlerin Yahudilere yaptığı soykırım sayılırken Amerika’nın yaptıklarının soykırım sayılmaması tamamıyla tarihi kazananlar yazar sözünü doğrular niteliktedir. Onlar tarihlerini hainlik ve soykırımla kazanmışlardır.
Amerika Birleşik devletleri bu katliamlarla da yetinmemiş milyonlarca Afrikalıyı köleleştirmiştir. Bugün bile ABD'de Afrika kökenli insanların hem yönetim hem halk tarafından görmekte olduğu muamele içler acısıdır.
Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nda 1847 fermanı ile yasaklanan köle ticareti günümüzde hala devam etmekte olup, fakir Uzakdoğu ülkelerinden ve Baltık ülkelerinden getirilen kaçak göçmen adı altında vasıfsız işçi ve mülteciler olarak adlandırılan ve ne yazık ki köle olacaklarından bi haber olan insanlar,
Amerika ve Avrupa ticaret oyuncağı kapitalizm kurbanı olmaya devam etmektedir.
Soykırımı bir devlet politikası haline getiren ve dünyanın her yerinde masumların kanını akıtan ABD'nin Temsilciler Meclisi'nin, “Sözde” Ermeni soykırımı tanıyan karar tasarısını kabul etmesini iki yüzlülük olarak adlandırıyor ve kınıyorum. Biz kimseye soykırım yapmadık! Savaşta düşman üniformasıyla karşımıza çıkan, Türk ordusunu arkadan vuran, savunmasız köylerde halka işkence yapan bir topluluğu Devletin başka bir bölgesine sevk ettik.
Ayrıca bugün artık Kızılderililerin binlerce yıl önce Bering boğazını geçerek Amerika’ya gelen orta Asyalıların torunları olduğunu herkes biliyor.
Asıl tarih boyu soykırımlara sebep olanlar bugün sırf bizi karalamak, bize karşı koz olarak kullanmak adına bu gerçek ötesi yani gerçeğin kasten çarpıtılmasıyla ortaya atılmış olan konuyu gündeme getirmişlerdir.
Bir yalana çoğunluğun inanması ya da onay vermesi o yalanın yalan olduğu gerçeğini değiştirmez. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak kimsenin riyakar politikasına alet olmadık, olmayacağız.
Hangi Parlamento’dan geçerse geçsin birleşmiş milletler sözleşmesine göre soykırım kararı vermeye sadece "mahkemeler" yetkilidir. Parlamentoların soykırım kararı verme yetkisi yoktur. Yani aldıkları alacakları kararların uluslararası hukukta hiç bir geçerliliği yoktur, olmayacaktır." ifadelerine yer verdi.