AB PARTİ GENEL BAŞKANI İRFAN UZUN “ZOR OLAN ADİL OLMAKTIR”

gezi-davası-680x365_c

Reuters haber ajansı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bağlı olduğu Avrupa Konseyi'nin, tutuklu iş insanı Osman Kavala'nın serbest bırakılması yönündeki 2019 tarihli AİHM kararını uygulamaması nedeniyle Türkiye'yi üyelikten çıkarabileceğini yazdı.

Konsey'den bir yetkili Reuters'a, Türkiye'nin 8 Kasım itibarıyla hala 521 AİHM kararını uygulamadığını aktardı. Türk diplomatik kaynaklar ise, Ankara'nın son 10 yılda yaklaşık 2 bin 800 AİHM kararını uyguladığını ve bugüne kadar toplam sayının 4 bine yaklaştığını belirtti.

AİHM verilerine göre, mahkeme, 1959-2021 yılları arasında Türkiye'yle ilgili 3 bin 820 karar verdi. Bunlardan 3 bin 385'inde en az bir hak ihlali yaşandığına hükmetti.

indir (2)

Türkiye, AİHM'de en fazla hak ihlali yapan ülke konumunda bulunuyor. Reuters'a konuşan uzmanlar ise, Türkiye'de halkın insan hakları korumasından mahrum bırakılmaması için, Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden ihraç edilmemesi gerektiğine dikkat çektiler.

ADALET BİRLİK PARİSİ GENEL BAŞKANI İRFAN UZUN ‘DAN AÇIKLAMA

irfan-uzun

“Kavala’nın içerde tutulması siyasi bir durum. 5 yılı aşkın süredir tutuklu olan Osman Kavala, hapiste tutarak insan hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 18’inci maddesi ihlal edildi... Onlarca diplomatik kriz oluştu. Bunlar gereksiz ve yersiz davranışlar. Yeni bir siyasi irade olarak 2023 yılında seçimleri kazanıp özgürlüklerin yolunu açacağız. Zor olan, adil olmaktır. Biz, bunu başaracağız.”

OSMAN KAVALA VE DAVA SÜRECİ

Mehmet Osman Kavala 1957 yılında Fransa’da dünyaya gelmiştir. İstanbul Robert Lisesi'ni bitirdikten sonra Manchester Üniversitesi Ekonomi bölümünden mezun oldu.

Babası Mehmet Kavala'nın 1982 yılında vefat etmesinin ardından, Kavala Grubu'nda yönetici olarak çalışmaya başlayan Osman Kavala, İletişim yayınlarının kurucuları arasında yer aldı.

osman-kavala-b0ee1b

Kavala; Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanlığı’nın yansıra Açık Toplum Vakfı, TESEV, TEMA Vakfı, Tarih Vakfı, Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü, Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı gibi pek çok sivil toplum örgütünün kurucu üyeleri arasında yer aldı.

2013 yılındaki Gezi Parkı protestolarıyla ilgili olarak soruşturma açılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ali Kahveci, soruşturma sonucu 16 kişi hakkında iddianame hazırladı. Osman Kavala,2017 yılında, Gezi Parkı olayları, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 17-25 Aralık kumpasları ve 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklandı.

Bernard van Leer Vakfı Türkiye Temsilcisi Yiğit Aksakoğlu, Ayşe Mücella Yapıcı (Mimar), Ayşe Mücella Yapıcı (Mimar), Ayşe Pınar Alabora (Oyuncu), Can Dündar (Gazeteci-yazar), Çiğdem Mater Utku sinemacı ve gazeteci), Gökçe Yılmaz (Açık Toplum Vakfı Türkiye Temsilcisi), Handan Meltem Arıkan (Yazar), Hanzade Hikmet Germiyanoğlu (Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Koordinatörü), İnanç Ekmekçi, Ali Hakan Altınay (Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi), Mehmet Ali Alabora (Oyuncu), Mine Özerden (Sinemacı, yönetmen yardımcısı ve reklamcı), Şerafettin Can Atalay (Avukat), Tayfun Kahraman (Eski TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi akademisyen), Yiğit Ali Ekmekçi'ydi (Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Terakki Vakfı Okulları Yönetim Kurulu Üyesi) Gezi Parkı Davası’nın diğer sanıkları.

İddianamede Gezi Parkı protestoları "bir darbe kalkışması" olarak tanımlıyor. 16 sanık temelde, "protestoları örgütlemek ve finanse etmekle" suçlanıyor.

GEZİ PARKI PROTESTOLARI

11 Ekim 2019’da, Osman Kavala 2017/96115 soruşturmalı dosyada yer alan TCK 309. maddede düzenlenen Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme suçundan re’sen tahliye edildi.

24 Aralık 2019’da, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 10 Aralık 2019 tarihli kararında belirtilen, Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasına ilişkin kararını hiçe sayarak oy birliği ile Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme bir sonraki duruşmanın 28 Ocak 2020 tarihinde Silivri Kampüsü’nde görülmesine karar verdi.

20 Mart 2020’de, Osman Kavala TCK 309. maddede düzenlenen Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme suçundan bir kez daha re’sen tahliye edildi.

7 Nisan 2020’de, İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından dosya üzerinden yapılan tutukluluk incelemesi neticesinde Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Gezi Parkı davası 25 Nisan 2022’de tamamlanan duruşmayla hükme bağlandı. İş insanı Osman Kavala ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına; diğer sanıklardan Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi de 18'er yıl hapis cezasına çarptırıldı.

indir (4)

Osman Kavala'nın avukatlarından Tolga Deniz Aytöre'ye göre, mahkeme heyeti için "hangi suçtan ceza verildiği değil, sonuca ulaşmak" önemliydi.

Son kararla birlikte Kavala'nın 2 yıl tutuklu kaldığı casusluk suçundan hiçbir delil olmadığı için beraat ettiğini ama daha önce 2020'de beraat ettiği "cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığını belirten Aytöre, "Bu çelişkilerin hesabını kim verecek?" diye soruyor.

Kavala'nın avukatlarından İlkan Koyuncu'ya göre “Yeniden açılan Gezi davasının yargılama süreci çok uzun sürdü ama yargılama yapılmadı.”

"Dava, esasa aykırı uygulamalarla çok yavaş ilerlerken, muhtemelen siyasi bir takvime göre bir talimat geldi. Birdenbire Çarşı dosyası ayrıldı, savcının mütalaası istendi ve karar çıktı."

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği

"Gezi Parkı'nı savunmak yaşamı savunmaktır, özgürlüğü, adaleti savunmaktır. Yasal haklarımızı kullanıp ağaçlara sarılarak Gezi Parkı hepimizin derken; aslında özgürlüğe, demokrasiye sarılıyorduk. Ve şimdi intikam duygusuyla sürdürülen bu davada yargılanan yol arkadaşlarımıza, Mücella Yapıcı'ya sarılıyor ve bu hukuksuzluğa dur diyoruz" ifadelerini kullandı.

TMMOB KARAKÖY ŞUBESİ

TMMOB "Gezi gibi bir halk hareketinde azmettirici, finansör aranması abesken, asıl yargılanması gereken insanların ölümüne, yaralanmasına, gözünü kaybetmesine sebep olan kolluk güçleri ve onlara emri veren bürokratlardır. Demokrasiye inanan herkesi bu davaya karşı durmaya çağırıyoruz" açıklamasında bulundu.

Uluslararası Af Örgütü

 "Bu davanın sonucu dünyanın geri kalanına insan haklarına saygının Türkiye'nin adalet sisteminde yeri olup olmadığını gösterecektir" dedi.

Örgüt, "Osman Kavala, Mücella Yapıcı ve Yiğit Aksakoğlu'nun hükümeti devirmeyi planladıkları iddiasını destekleyecek tek bir delil sunmak bir yana, herhangi bir suça bulaştıklarına dair tek bir delil ortaya koyamayan savcılık onları şartlı tahliye imkânı olmadan ömür boyu hapse mahkûm etmeye çalışıyor. Diğer altı kişi de parmaklıklar ardında 15 ila 20 yıl arasında geçirme tehdidiyle karşı karşıya" ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir